By: ZEYNEP TOZDUMAN
Orta Doğu yanıyor, yanıyor ve düşüyor. Yakanlar ve yananlar… Tıpkı ezenler ve ezilenler gibi. Yananlar hep aynı. Yüzyıl evvel yazılmış bir senaryo 1990’lı yıllardan bu yana Orta Doğu’da gösterimde. Emperyallerin rant savaşı uğruna it izinin, at izine karıştığı kanlı coğrafyada, İslam ve Arap olmayan her halka, her inanca kan kusturuyorlar. Zengin petrol yataklarına sahip bu yaralı coğrafyada şimdi kadim halklar ve inançlar son nefeslerini vermek üzere yok ediliyor. Son dönemlerde sosyal medyaya düşen dehşet fotoğraflarında görünen o ki Orta doğu adeta ölüm makinesine dönüşmüş. Öğütmediği halk yok gibi.
İnsanlık adına kimse yok mu?
Neredesiniz ey vicdanlı insanlar?
Neredesiniz insan hakları savunucuları?
Neredesiniz barışseverler?
Neredesiniz enternasyonalist devrimciler neredesiniz?
Neden her yer Musul, Kobane, Kessab değil? Şimdi. Kanla sulanan bereketli topraklarda insan yoksa bana ne petrolden ve diğer yer altı zenginliklerinden. İnsan hayatta iki şeye tapamaz. Para ve din yan yana durmayacak iki şeydir. Ama nedense hep din savaşları ekonomik sebeplerle çıkarılır, din kisvesi adı altında katliamlar yaşatılır.
İŞİD’de 3000 Türk olduğunu ve son 1 haftadır 5000 Türk’ün de İŞİD’e katılması ile Türkiye’nin Irak’ta yaşatılan vahşetteki rolünü medya aracılığı ile hepimiz biliyoruz. Bundandır, Irak’taki acıyı görmeyen, Filistin’dekini göremez.
Musul yanıyor!
1400 yıldır yazgısı ölüm olan bu topraklarda Ermeniler, Süryaniler, Aleviler, Ezidiler, Şebekler, Şiiler tarih oluyor. Orta doğunun demografik haritası değişiyor. Kadim inançlar anayurtlarından tamamen siliniyor. Kimseden ses çıkmıyor. Orta doğu’da emperyal çıkarlar uğruna feda edilen doğu Hıristiyanları, yaşadıkları topraklardan radikal İslamcı terör örgütleri ( El Nusra- El Kaide- Öso- İŞİD ) tarafından ya bir bir ele geçiriliyor, ya din değiştirmeye zorlanıyor ya da cizye vergisi isteniyor. Hıristiyansızlaştırılan bir coğrafya şimdi evlatlarına ağlıyor… Orta Doğu en kadim yerinden kanıyor. Irak’ta yaşatılan bu vahşet karşısında Avrupa susuyor, Amerika susuyor ve de en acısı insanlık susuyor.
Orta Doğu’da insan kanı; sudan, petrolden daha ucuz. ABD’nin ve TC’nin besleyip, Suudi Arabistan ve Katar’ın semirttiği İŞİD terör örgütü, Musul’da kan kusmaya devam ediyor. Sadece İnsan katliamı mı yapıyorlar?. Musul’da Süryani Katolik Metropolitliğini, Süryanilerin ve Ermenilerin kilise ve de manastırlarını yıkmaya devam ediyorlar. Musul ve Suriye’de yaşatılan sadece etno-dinsel bir soykırım değil, tarih ve kültür soykırımı da beraberinde yaşatılıyor bu topraklarda.
Musul’da kadınlar, çocuklar gözlerimizin önünde tecavüz edilip öldürülüyor. Musul’daki katliama sessiz kalanlar ( !) mübarek Ramazan ayında sizler iftarınızı kanla açıyorsunuz kanla. İnsan etiyle sahur yapıyorsunuz. İslam; sözde barış ve hoşgörü dini! …hangi barış, hangi hoşgörü savunmasız bu insanları öldürtüyorsa ben o dinden değilim. Hani İslam’da zorlama yoktu… Zorlama yoksa, bu insanları neden o zaman zorla müslümanlaştırıyorsunuz ?. Musul Süryani Katolik Metropolitliği’ni ateşe vererek mi Musul’a barış getireceksiniz. Ya da din değiştirmeyenlerin dillerini, kollarını keserek mi hoşgörü gösteriyorsunuz? Söyleyin lütfen! Nerede hoş görü, nerede barış, umut nerede ?. Hangi dağın ardında söyleyin ne olur? Hemen bulup getirelim barışı ve hoşgörüyü bu mazlum ve güzel halklara.
Katledilen bu insanların tek bir suçu var. O’ da Doğu Hristiyanı olmak… Vatikan’a bağlı Hıristiyanlar bu acıları yaşıyorsa, Musul’da diğer mezheplerden olan Hıristiyanların başına neler gelir varın siz düşünün…
Acı ama gerçek. Bu halklar ve inançlar çoktan gözden çıkarılmış. Tıpkı 1915’te olduğu gibi ABD ve Avrupa bu katliamı görmüyor, duymuyor, ses çıkarmıyor. Ölenler nasılsa Doğu Hıristiyanları…
Şimdi de İŞİD, sosyal medya aracılığı ile doğu Hıristiyanlarına taleplerini sıralıyor. Musul’da yaşayan Hıristiyanların derhal kenti terk etmesini istiyor. Terk etmeyenlerin ise kellesi alınacak fetvaları veriliyor. Bu çağrı üzerine yerini, yurdunu, evini terk eden Hıristiyan aileler, son kontrol noktasında durdurularak araç, altın, cep telefonlarına ve değerli eşyalarına el konularak dönüşü olmayan bir yolculuğa gönderiliyor. Bu da yetmiyor İŞİD terör örgütüne, kalan Hıristiyanların evlerine Arapça N harfi (Nasranî= Hıristiyan) yazılıyor. Son kalanları da tek tek katletmek için olsa gerek bu işaretler. Süryani/ Keldaniler, Vatikan’a bağlı bu toprakların en kadim halkıdır.